Floransa , belki de ben çok daha fazla beklenti içinde oldugumdan, venedikten sonra cok da etkilemedi beni. Ama tabi güzel bir şehir, Romada oldugu gibi ortasından nehir geçiyor ve köprülerle birbirine bağlanmış. Heryerde sanatsal bir anıt, müze ve kilise görmek mümkün.
Biz arabamızı “p.zzale Montelungo” park alanına park ediyoruz ve başlıyoruz yürümeye. Bu park turistler için uygun, Floransada ve diğer İtalya şehirlerinde sadece “residence” yani oranın yerleşik vatandaşları için ayrılmış otoparklar mevcut. Arabaların üzerinde residence kartları olanlar bu otoparklara park edebiliyor, ve turist olarak buraya arabanızı bıraktığınızda ceza yiyorsunuzL
ZTL (zone trafico limitato) olarak belirtilen alanlar da var ki,bu alanlara da turist olarak park edemiyorsunuz L Bir de ek olarak, İtalyanlar araba kullanma konusunda bir nevi biz Türklere benziyorlar, biraz çılgın araba kullanıyorlar. Ve turist oluşunuza aldırmadan üzerinize arabayı sürebiliyor ya da siz bilmediğiniz bir yolda giderken yol verme konusunda ve trafikde bekleme konusunda biraz sabırsız olabiliyorlar, bu yüzden aman dikkat edinL
Floransa da Duomo – San Lorenzo – Vecchio meydanları ile nehrin karsısındaki Pitti meydanları görülmeye değer alanlardan. Şehrin turistik bölgeleri zaten birbirine yakın, yürüyerek hepsini görmeniz mümkün. Duomo katedrali 1296 yılında yapımına başlanmış ve nerdeyse 200 yıl sürmüş bir katedral. Etkileyici bir mimarisi var fakat katedralin içi için aynı şeyi söylemek zor, Roma ve Venedik deki katedrallere göre biraz sade kalmış.
Vecchio meydanı civarında 14.yy dan kalma bir açıkhava müzesi var, ünlü heykeltıraşların eserleri burada sergileniyor. Michelangelo nun ünlü Davut heykeli de burada, daha dogrusu heykelin bir kopyası burada, orjinali yine Floransada yer alan “Galleria Academia” da bulunuyor. Bu Açıkhava müzesinin hemen yakınında Ufizzi müzesi yer alıyor, bu müze biz ordayken restorasyonda oldugundan giremedik,içinde Floransanın ünlü Mecidi ailesine ait yönetim ofisleri varmış. Floransa da her sokak başında bir müze görebilirsiniz, hepsine girmek ve gezmek için uzun bir zaman dilimi lazım ve hepsi ücretli olduğu için bir miktar paranız olması lazımJ
Nehrin karşı yakasına geçmek için “Ponte Vecchio” köprüsünü kullanmak en güzeli, çünkü bu köprü hem görsel olarak çok hoş hem de köprünün bir özelliği trafiğe kapalı olması ve içinde birçok kuyumcunun yer alması. Kendinizi bir nevi Kapalıçarşı da geziyormuş gibi hissetmeniz mümkün.
Nehrin karşı tarafında Pitti meydanı görülmesi gereken yerlerden. Burası 15.yy da yapılmış bir saray diyebiliriz. Bahçesinden oturup hava güzelse meydanın tadını çıkarabilirsiniz.
Floransa’da bizim en öncelikli amacımız “Bistecca Fiorentina” denilen, Toskana bölgesine ait bir sığırın etinden yapılan yemeği yemekti, fakat ne yazık ki sadece birkaç saatimiz olduğundan ve restoranlar 15-19 saatleri arası kapalı olduğundan deneyemedik.
Bu tarafta bir de Spirito meydanı var fakat orda bir bazilika dışında pek bir şey göremedikJ Hoş restoranlar ve barlar var bir de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder